Neden geldin?
Neden geldin gittiğin karanlıktan?
Veya geldin mi tamamen, yoksa umut vermek için mi bu dönüş?
Ancak beklemek mi tek yapabildiğin?
"6" atmaya çalışmak mı? Sıranın sana gelmesi için..
Sana bir şey söyleyeyim..
Benim zarım düştü elimden, kaybettim onu karanlıkta..
Senin karanlığında..
Hepsi de sıranın bana geçmesi içindi..
"6" atmak içindi..
Seninle konuşmak içindi..
Oyunu değil, seni kazanmaktı amacım..
Ben ortaya para koymamıştım..
Sahi, ben bu oyunda aslında hiç olmamışım..
Ben hiç olmamışım ki sana göre zaten..
Fişleri toplamanın vakti geldi..
Kumar bitti..
25 Mayıs 2013 Cumartesi
4 Mayıs 2013 Cumartesi
Masum
Masum değil hiç kimse..
Sen, ben, hiç birimiz..
Sen sevmeyi yanlış anlamışsın..
Sevince dururmuş zaman..
Bir kere daha ona bakabilesin diye..
Bir saniye için bile olsa..
Karanlıkta bile görmekmiş sevdiğini..
Bilmemekmiş sebebini..
Ben sevince durmadı zaman..
Belki de sevemedim..
Bir kere daha bakamadım ona..
Bir saniye için bile olsa..
Karanlıkta aradım, bulamadım seni..
Yoksa gittin mi?
Sadece sen mi? Yoksa herkes karanlıkta gider mi?
Her taş kaybolur mu karanlıkta?
Yalnızım bu boşlukta..
Yokluğunda..
Sen, ben, hiç birimiz..
Sen sevmeyi yanlış anlamışsın..
Sevince dururmuş zaman..
Bir kere daha ona bakabilesin diye..
Bir saniye için bile olsa..
Karanlıkta bile görmekmiş sevdiğini..
Bilmemekmiş sebebini..
Ben sevince durmadı zaman..
Belki de sevemedim..
Bir kere daha bakamadım ona..
Bir saniye için bile olsa..
Karanlıkta aradım, bulamadım seni..
Yoksa gittin mi?
Sadece sen mi? Yoksa herkes karanlıkta gider mi?
Her taş kaybolur mu karanlıkta?
Yalnızım bu boşlukta..
Yokluğunda..
12 Nisan 2013 Cuma
Çocuk
Pencereden dışarı bakıyordu çocuk. Sokak lambalarına bakıyordu sebepsizce. Ihlamurun kokusunu içine çekti iyice, sonra o aklına geldi. Anılarını da getirmişti gelirken. Düşündü bir süre..
Kaybettiğini düşündü önce..
Neden kaybettiğini, neden gittiğini. Neden illa kaybetmesi gerektiğini birilerini..
Bir yudum aldı dalgınca, dudağını yaktı çocuk. Gözünden bir yaş düştü haberi olmadan..
Kaybetmeseydim ne olurdu diye sordu kendine..
Ona karşı söyleyemediklerini fısıldadı, bağırmak istemişti aslında. Sadece bağırmak ve biraz daha ıhlamur içmek..
Dudağını yakmak yeniden, belki de ağlamak..
Peki ne olacak dedi yıldızlara doğru. Bir cevap gelmedi, bir cevap beklememişti zaten..
Biraz daha sıkı tuttu elindeki bardağı. Sonra bıraktı birden..
Düşüşünü izledi, hani derler ya: Film gibi..
Bardak yere çarptı ve içindekiler yaktı çocuğun ayağını..
Çocuk mutluydu, ıhlamur içemese de..
En azından dudakları yanmayacaktı, bunu bilmek güzeldi..
Kaybettiğini düşündü önce..
Neden kaybettiğini, neden gittiğini. Neden illa kaybetmesi gerektiğini birilerini..
Bir yudum aldı dalgınca, dudağını yaktı çocuk. Gözünden bir yaş düştü haberi olmadan..
Kaybetmeseydim ne olurdu diye sordu kendine..
Ona karşı söyleyemediklerini fısıldadı, bağırmak istemişti aslında. Sadece bağırmak ve biraz daha ıhlamur içmek..
Dudağını yakmak yeniden, belki de ağlamak..
Peki ne olacak dedi yıldızlara doğru. Bir cevap gelmedi, bir cevap beklememişti zaten..
Biraz daha sıkı tuttu elindeki bardağı. Sonra bıraktı birden..
Düşüşünü izledi, hani derler ya: Film gibi..
Bardak yere çarptı ve içindekiler yaktı çocuğun ayağını..
Çocuk mutluydu, ıhlamur içemese de..
En azından dudakları yanmayacaktı, bunu bilmek güzeldi..
15 Aralık 2012 Cumartesi
Sarhoş
Bir adam tanıyorum ben,
Kendini tanımayan..
O kadar yabancı ki kendine,
Farkında değil değerinin..
O kadar anlamsız ki hayat onun için,
Ölse umrunda olmayacak..
Bir adam tanıyorum ben,
Işığını bulamayan..
O kadar karanlık ki bu adam,
Gülmese yalandan, ağlayacak..
Bir bilse, aslında doğru yere baksa,
Aradığını bulacak..
Bir adam tanıyorum ben,
Kendi yarasına tuz basan..
O kadar dalgın ki bu adam,
Yaraları kendi açıyor, farkında değil..
Biri söylese belki ona,
Kalbindeki bıçağı alacak..
Bir adam tanıyorum ben,
Aşık olan..
O kadar aşık ki bu adam,
Engeller umrunda değil..
O kadar seviyor ki,
Unutması mümkün değil..
Bir adam tanıyorum ben,
O'nu arayan..
O kadar arayan ki,
Onun için hayatını hiçe sayan,
Bir adam tanıyorum ben,
Konuşmayan..
Sessizce dinleyen çevresini,
Cevap veren içinden,
Dinlediği müziği hisseden,
Denizle dertleşen..
Bir adam tanıyorum ben,
Güvenmiş birilerine..
O kadar güvenmiş ki,
Bitti demek zor gelmiş ona.
O kadar sevmiş ki aslında,
Sevgisinden, geri dönmemiş..
Bir adam tanıyorum ben,
Arkasına dönüp bakan..
Yokluğunu farkeden yanında,
Biraz sevginin, belki bir dinleyicinin,
En önemlisi,
Sevdiğinin..
Bir adam tanıyorum ben,
Ne istediğini bilmiyor artık..
Konuşmuyor eskisi kadar,
İçi ağlıyor bize gülerken,
Sarhoş gibi sanki kalbi..
Söyledim mi bilmiyorum,
Bir adam tanıyorum,
Sözlerinde daha ciddi..
Belki de farkında,
Uçurumun kenarında bile olsa,
Bir şeyler eksik hayatında..
Kendini tanımayan..
O kadar yabancı ki kendine,
Farkında değil değerinin..
O kadar anlamsız ki hayat onun için,
Ölse umrunda olmayacak..
Bir adam tanıyorum ben,
Işığını bulamayan..
O kadar karanlık ki bu adam,
Gülmese yalandan, ağlayacak..
Bir bilse, aslında doğru yere baksa,
Aradığını bulacak..
Bir adam tanıyorum ben,
Kendi yarasına tuz basan..
O kadar dalgın ki bu adam,
Yaraları kendi açıyor, farkında değil..
Biri söylese belki ona,
Kalbindeki bıçağı alacak..
Bir adam tanıyorum ben,
Aşık olan..
O kadar aşık ki bu adam,
Engeller umrunda değil..
O kadar seviyor ki,
Unutması mümkün değil..
Bir adam tanıyorum ben,
O'nu arayan..
O kadar arayan ki,
Onun için hayatını hiçe sayan,
Bir adam tanıyorum ben,
Konuşmayan..
Sessizce dinleyen çevresini,
Cevap veren içinden,
Dinlediği müziği hisseden,
Denizle dertleşen..
Bir adam tanıyorum ben,
Güvenmiş birilerine..
O kadar güvenmiş ki,
Bitti demek zor gelmiş ona.
O kadar sevmiş ki aslında,
Sevgisinden, geri dönmemiş..
Bir adam tanıyorum ben,
Arkasına dönüp bakan..
Yokluğunu farkeden yanında,
Biraz sevginin, belki bir dinleyicinin,
En önemlisi,
Sevdiğinin..
Bir adam tanıyorum ben,
Ne istediğini bilmiyor artık..
Konuşmuyor eskisi kadar,
İçi ağlıyor bize gülerken,
Sarhoş gibi sanki kalbi..
Söyledim mi bilmiyorum,
Bir adam tanıyorum,
Sözlerinde daha ciddi..
Belki de farkında,
Uçurumun kenarında bile olsa,
Bir şeyler eksik hayatında..
8 Ekim 2012 Pazartesi
İllüzyon
Nesneler üzerindeki anlamını bildiğin bir şeyin, hayatının büyük bölümünde olduğunu farketmezsin..
Ta ki oyunun sırrını keşfedinceye kadar..
Hadi boz oyunu, sen sihirbaz ol deseler..
Cesaret edemezsin..
Bilirsin..
O şapkanın içinden sadece belli kişilerin eli değerse tavşan çıkacağını..
Sadece illüzyonistin kral olduğunu bu dünyada..
Gözünün önünde kendini canlandırırsın siyah ceketin içinde..
Bazen küçük bir sihir iyi gider doğrusu. Sadece seni farkettirecek kadar, çok değil..
Keşke bazen yok edebilsen kendini. Görsen etrafındakilerin neler hissettiğini..
Bir kaç saniye nefesini tutsan mesela, derin bir nefesten sonra. Sorarlar mı acaba nerede olduğunu?
Yoksa nefesini tutunca kaybolurlar mı?
Ne olur ki ölsen bir süreliğine?
Geride bıraksan herşeyini, üzülür müsün onlar için?
Yeni bir hayat verseler sana, girer misin o dolaba?
Sadece minik bir tebessüm için katlanır mısın onca acıya?
Nefesini bırakmadın mı hala yoksa?
Hadi uyan sihirbaz..
Değiştireceğin çok hayat var sırada..
Ta ki oyunun sırrını keşfedinceye kadar..
Hadi boz oyunu, sen sihirbaz ol deseler..
Cesaret edemezsin..
Bilirsin..
O şapkanın içinden sadece belli kişilerin eli değerse tavşan çıkacağını..
Sadece illüzyonistin kral olduğunu bu dünyada..
Gözünün önünde kendini canlandırırsın siyah ceketin içinde..
Bazen küçük bir sihir iyi gider doğrusu. Sadece seni farkettirecek kadar, çok değil..
Keşke bazen yok edebilsen kendini. Görsen etrafındakilerin neler hissettiğini..
Bir kaç saniye nefesini tutsan mesela, derin bir nefesten sonra. Sorarlar mı acaba nerede olduğunu?
Yoksa nefesini tutunca kaybolurlar mı?
Ne olur ki ölsen bir süreliğine?
Geride bıraksan herşeyini, üzülür müsün onlar için?
Yeni bir hayat verseler sana, girer misin o dolaba?
Sadece minik bir tebessüm için katlanır mısın onca acıya?
Nefesini bırakmadın mı hala yoksa?
Hadi uyan sihirbaz..
Değiştireceğin çok hayat var sırada..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)