Beklentiler kötüdür.
Onlara bir üvey evlat gibi davranabilirsin, ya da en kötü davranacağın şey neyse onun gibi.
Bulabildiysen ne âlâ.
Ama bulamadıysan, sana bir kötü, bir de daha kötü haberim var.
Önce kötüyü söylüyorum: Üzüleceksin. Çok üzüleceksin hem de ve anlatabileceğin kimse olmayacak. Beklentilerini yok etmezsen mutsuz olursun sürekli, hiç hissedersin kendini, edeceksin de.
Daha da kötüsü: Bundan kurtuluşun yok, en ufak iyiliğin bile gereksiz olduğu, ters karşılandığı bu yerde, gereksiz iyi bir insansan, hatalarından ders de alamıyorsan üstüne üstlük, sürekli beklersin. Bu bir çok şey olabilir. Sevgi en zorudur. Para en acımasızı ve acınası. Değer vermek ise en acıtanı. Küçük bir günaydın bile beklentidir. Beklentilerin basit olabilir dostum. Basit şeyler de üzer.
Her beklenti bencildir. Az ya da çok bir şey ister insan ve "neden" sorusunu sormaktır tek yapabildiği. Cevabı bir çok şey olabilir ama amaç öğrenmek değildir.
Üzülmek istemiyorsan kendini üz. Acımasız ol. Umursamıyor, kabul et. İstemiyor. Sevmiyor. Tiksiniyor belki. Kaçıyor da olabilir, bırak kaçsın. Kendine doğruları söylemek başkasına yalan söylemekten daha zor olsa da yap bunu.
Heykelden para dilenen adam gibi. Alış. Merak etme, hiç bir şey alışılamaz değildir. Her yara acıtır ve hiç bir yara asla kapanmaz. Sadece zaman üstünü örter ve onunla yaşamayı öğretir sana...