Karşısına oturdu çocuk.
Amatördü belli, sadece oturdu orada, konuşmadı bile..
Neden sonra ona doğru baktı kız, çocuk ufak bir gülümseme beklemişti..
Kız gülmedi..
Saçmaladı çocuk, konuşmaya çalıştı. Ne dediğini bilmiyordu, sadece seviyordu. her kelimesinde seni seviyorum diyordu çocuk..
Kız farketmedi bile..
Sustu sonra çocuk, üzüldü de hatta biraz. Neden diye sordu kendine. Sorular ne kadar zormuş dedi, meğer cevabı bilmeyince..
Kız oturmaya devam ediyordu kendi halinde, birini bekler gibi.
Belki de kızgındı ona.
Özürler diledi çocuk, anlatmak istedi sevgisini.
Kıza telefon geldi.
Her saniyede yüzü asıldı kızın. Her saniyede hüzünlendi daha çok, gözleri doldu, pek olmadan ağlamaya başladı kız.
Teselli etmek istedi çocuk, nereden bilebilirdi ki ölümünün bu kadar üzeceğini? Nereden bilebilirdi ki buluşmaya geç kalmamak için hızlı kullandığı arabanın kaza yapabileceğini?
Ağlamaktan mahvolmuştu kız, bir an durdu. Kararlı bir bakışla eline geçirdiği ilk sivri şeyi kalbine sapladı. Hayır diye bağırmak istedi çocuk, sesini duyurmak ona..
Duyuramadı..
Uyandı kız, cansız bedenine baktı. Etrafında baktığında ise gördüğü şeye sevinmişti besbelli.
Kız, çocuğa gülümsedi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder