19 Haziran 2012 Salı

Eminov'dan.. (I)


Sevmek. Evet sevmek, aşık olmak nedir? Arkadaşlarım, çevremdeki bazı insanlara göre sevmek biraz hoşlandığın bir kıza çıkma teklifi etmek, bir kaç ay çıkmak, sonrada sıkıldım artık diyerek onu terk etmek. Zaten bu durumlarda karşı taraf da sıkılmış olur, hiç umursamaz. Ancak bazı saflar da var ki onlar gerçekten inanır ve karşısındakinin onuna ne kadar değer verdiğini anlamadan ona aşık olur ama sonunda acı çeken hep onlar olur. Bazen bu durumlardan tesadüfen büyük aşklar doğar, ona bir söz demiyorum ama ihtimal çok az. Tanıdıklarım var 6 ayda 4-5 kızla çıktı. Hayat mı bu peki? Hiç anlam veremiyorum nedense. Hayatında tek biri olmadıkça, güveneceğin, seveceğin, hayeller kuracağın ve uzun zaman -belkide hiçbir zaman- unutamayacağın biri olmadıkça ne anlamı var ki hayatın? İşte bu yüzden kızıyorum hep öyle insanlara. Geçenlerde birine soruyorum varmı sevdiyin biri diye cevabı "3-4 kız var beğendiğim, hangisine çıkma teklifi etsem acaba? ". Tam olarak hatırlamıyorum 3 sene bundan önceydi sordum kendime "Kenan, peki senin sevdiğin var mı diye?" Çok düşündüm ve birden aklıma o (o diyeceğim) geldi. "Yok ya saçmalama 7 yıllık sınıf arkadaşın o senin" diye kızdım kendime. Okulun kapanmasına 3 ay kalmıştı. Pek de muhabettim yoktu onla ama nedense gittikçe bağlanmaya başladım. Tatil geldi neyse unuturum gider dedim okul yeniden açıldı ve onu ilk gördüğüm an bu sefer bi başka oldum. 3 ay görmediğim birisiydi ama sanki yıllar önce bir defa gördüğüm ve ondan sonra hiç görmediğim ve hep düşündüğüm. 9 ay boyunca uzaktan izledim onu hep, utancımdan konuşamazdım, konu bulamazdım. Benimle konuştuğunda kendimi kaybederdim, konuşamazdım. Bitime 2 hafta kala bu sefer söyleyeceğim dedim ama söyleyemedim. Niye mi? İnanki kendim de cevabını bulamıyordum. Belkide gerçekten sevmesem, arkadaşlarım gibi takılmak istesem çoktan söylemiştim ki o da kabul etmişti. Kendimi övmüyorum ama reddedilicek biri değilimde ben, sosyal, başarılı ve tipimde yerimde. Kaç kız oldu benimle çıkmak isteyen, üstelik okulun en güzel kızları ama hiç birine yüz vermedim. Hep korktum söylersem ya hiç yüzüme bakmazsa. Belkide ileride yakınlaşırız zamanla anlar. 3 ay geçti yine. Ve herşey bu sene oldu, okul açıldı bu sefer özel derse başlamıştım üstelik onunla aynıydı tesadüfen. Tanıdığı tek kişi ben olduğum için bana yaklaştı hep. Aylar geçti, çok ama çok iyi iki arkadaş olduk. Sürekli konuşur, birbirimize yardım eder, birbirimizi anlardık. Ama sadece arkadaş !Okuldakiler şüphelenmişti bir şey varmı diye. Bir seferinde sınıftan sapık birisi onun ellerini tuttu. Sapıktı ama bizden biriydi kızla arası da kötü sayılmazdı. Elimi tutarmısın dedi kıza o da birşey diyemedi ve 2 saniyeliğine tuttu. Bizden biri olduğu için ve kimseye söylemediğim için hiç birşey diyemedim. Çok kızdım o an kendime. Sonra bir gün onunla konuşuyordum xx kötü çocuk ya onla fazla samimi olma dedim, ondan sonra onunla hiç konuşmadı. Tüm bunlar beni gaza getirdi. Mayıs ayının sonuydu. Artık söylemem gerekirdi ama bu sefer çok yakın arkadaştık, bu yüzden söylemek daha zor geldi. Çünki önümüzdeki 2 sene boyunca yüzüme bakmayabilirdi. O yüzden unutayım gitsin arkadaşlığımı da yavaş yavaş bitireyim dedim. Ama sordum kendime, ya evet derse ? İşte bu zaman karıştı kafam ve birden cesaretimi topladım söyledim, ama malesef iki kelime diyebildim. Ona karşı hissetiklerimin hepsini anlatamadım, hissettiklerim sadece 2 kelimeye sığacak kadar değildi. O kelimeleri dedikten sonra öyle bir heyecanlandım ki, hemen kaçtım oradan. Ama kızdan bunları duydum "Ne yaptın sen?". Kız o kadar üzülmüştü ki, inan nefret ettim kendimden. Keşke demeseydim diye suçladım kendimi. O kadar masum konuştu ki, o kadar üzüldü ki, o an neler neler hissettim kendim bile anlamadım. Günlerde geceler uyuyamadım hep o anı hatırladım ve onun nasıl üzüldüğünü. Çünkü benden, en iyi arkadaşından asla böyle bir şey beklemiyordu. 3 gün konuşmadık ve ders çıkışı senle konuşmalıyım dedim, kabul etti . Çok mu üzüldün diye sordum oda "Evet üzüldüm! Ya ben seni her zaman arkadaş olarak gördüm hiç öyle düşünmedim sen benim arkadaşımsın". "Hayır diyorsun yani" dedim "Senle arkadaşız olamaz öyle birşey" dedi. Bende tamam arkadaş kalalım dedim kabul etti ve o anı unutmasını rica ettim. Ama nedense hiç "Hayır!" kelimesini söylemedi. Belkide unutmıştur ama ben hala hatırlıyorum ve hiç aklımdan çıkmıyor. Hatırlıyorum dediğim günün sabahı ne kadar düşünüyordu okulda, arkadaşlarıyla falan konuşmuyordu ayrı dünyadaydı sanki. Ama sonraki günler eskisi gibi olduk. Sanki hiçbir şey olmamış gibi iyi arkadaştık yine ve ben hiçbir şey söylemedim. Sonra okul kapandı. 20 gün oldu onu görmeyeli. 1 kere okula çağırıldık sınav için, gelmemişti, sınav oldu ayrı okulla düşmüştük görüşemedik. Belkide bu bir şans unutmam için. Bazen düşünüyorum eskileri okulda ne kadar izlerdim onu gözlerinin içine bakardım ve bunu anlayınca o hemen yüzümü çeviridim korkardım. Söyleyemiyordum korkuyordum onu kaybetmekten. Peki söyledim noldu ? Hislerimi doğru dürüst bile ifade edemedim. Geceleri onu düşünürdüm hep. 2 ay sonra görücem yine onu ama artık hiçbir şey düşünmeyeceğim. Herşeyi zamana bırakıcam. Zaman en iyi ilaçtır. İnan bana en iyisi budur: "Zamana bırak". Onu gördüğümde yine kalp atışlarım hızlanacak, terleyeceğim, heyecanlanacağım. Başkaları çıkma teklifi etse yinede o var diye kabul etmeyeceğim. Ama eğer gerçekten hiçbir şey hissetmiyorsa, başkasıyla çıkırsa, bana hiç değer vermezse işte o zaman bende çıkacağım başkasıyla. Sevmesem bile, onu unutamasam bile çıkacağım başkasıyla. Ama yinede hep beklicem onu. Kalbimin bir parçası ona ait olacak, hep kalbimde yeri olacak. İşte sevmek budur!. Ama keşki bende arkadaşlarım gibi olsam, bende hiçkimseye bağlanmasam, hayatımı yaşasam, öyle ayda bir kız değiştirebilsem. Ama olamıyorum, kaderim buymuş, sevmek ve acı çekmek. Belkide ileride düzelir. Beni gerçekten seven birini severim bende yada o kabul eder.

-Kenan Eminov (Azerbaycan)

2 yorum:

  1. Bu değerli yazı, değerli bir arkadaşım olan Kenan Eminov'un ricası üzerinde blog'umda yer buldu. Gayet samimi, bir çoğumuzun yaşadığı blog'un adına yakışır anılarını & düşüncelerini bizimle paylaştığı için teşekkür ederken, aklıma gelen şu soruyu sormadan edemiyorum;

    -Kalbinin bir parçası hala ondayken başka birine nasıl değer verebileceksin?

    YanıtlaSil
  2. Bilemiyorum . Yada belkide beni kiskanir ? Bu biraz aptalca oldu ama yinede baskasiyla cikarim belkide sevemem ama cikarim . Belkide zamanla onu severim . Eger biri sana hic yada hic deger vermiyorsa gercekten degmez. Unutamasan bile kendi hayatini yasamalisin . Beni gercekten cok seven biriyle cikarim ve belkide onu zamanla unutmama yardimci olur . Ama ilk ve son ask unutulmaz !

    YanıtlaSil